Yurtsever ve Açık Bilgi Platformu | Özel Büro İstihbarat Grubu Bilgili toplum, güçlü Türkiye
YUSUF İNAN : Zehirlenme İddiasından Cumhurbaşkanlığı Senaryolarına : Hakan Fidan Üzerinden Yürütülen Siyasi, İstihbari ve Stratejik Mücadele
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın zehirlenme açıklaması, siyasi arenada güç dengelerini ve Erdoğan sonrası senaryoları yeniden gündeme taşıdı. Fidan’ın uluslararası ilişkileri, geçmişteki FETÖ çelişkileri ve lüks yaşam tartışmaları bu makalede çok boyutlu analiz edildi.
Mayıs 10, 2025
YUSUF İNAN YAZDI…
***
Zehirlenme İddiasından Cumhurbaşkanlığı Senaryolarına: Hakan Fidan Üzerinden Yürütülen Siyasi, İstihbari ve Stratejik Mücadele
Giriş: Zehirlenme Açıklamasının Stratejik Arka Planı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın arsenik ve cıva ile zehirlendiğine dair yaptığı açıklama, Türkiye kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Ancak bu açıklamanın zamanlaması, içeriği ve doğrudan hedef göstermemesi birçok analistin dikkatini çekti. Özellikle zehirlenme iddiasının, Hakan Fidan ve oğlu Halit Fidan’ın Kıbrıs bağlantılı Halil Falyalı dosyasında isimlerinin anılmaya başladığı bir döneme denk gelmesi, konunun stratejik bir hamle olabileceğini akıllara getirdi.
Ermeni İstihbaratından Fidan’a Övgü: Moskova’da Tanıtılan Kitap
Fidan hakkında yayımlanan ve Moskova’da tanıtımı yapılan “Türkiye’nin Gelecekteki Muhtemel Cumhurbaşkanının Portresinden Çizgiler” başlıklı kitap, sadece bir biyografi değil, aynı zamanda bir istihbarat öngörüsüdür. Kitapta, Ermeni istihbarat subayı Albay Karen Parunakyan’ın Fidan’ı “ciddi bir figür” olarak tanımlaması, Fidan’ın yalnızca Türkiye’de değil, bölgede ve istihbarat çevrelerinde de dikkate alınan bir aktör olduğunu gösteriyor.
Bu kitapta kullanılan “gelecekteki cumhurbaşkanı” ifadesi, Fidan’ın Ankara’daki güç dengeleri içindeki yerini tartışmasız biçimde küresel düzeye taşımıştır. Ancak kitabın yayıncısı “Dialog” isminin, Rusya’da FETÖ ile bağlantılı kuruluşlarla benzerlik göstermesi kuşkuları artırmaktadır. Bu durum, FETÖ ile Fidan arasında karmaşık bir ilişki mi var sorusunu da gündeme getiriyor.
FETÖ İddiaları ve Çelişkiler: Koruyan mı, Hedef Olan mı?
Hakan Fidan, zehirlenme açıklamasında FETÖ’yü ima etse de bu iddia, geçmişteki FETÖ operasyonları ile örtüşmüyor. MİT’in başında olduğu dönemde FETÖ’nün üst düzey kadrolarının yurtdışına kaçtığı, ByLock sunucularının Türkiye’ye teslim edildiği ve birçok kritik yurtdışı operasyonun FETÖ muhaliflerine yönelik olduğu biliniyor. Ukrayna’da Ak Parti kurucusu bir gazeteciye yapılan operasyon, FETÖ’nün kurban pazarını çökerten kişiyi hedef almış ve bu, “asıl hedef kimdi” sorusunu doğurmuştu.
Bu veriler ışığında, FETÖ’nün Hakan Fidan’ı neden zehirlemek istesin sorusu akılcı bir çerçevede yeniden değerlendirilmeli. Fidan’ın FETÖ ile mücadelede gösterdiği “esneklik”, bazı kesimlerce “koruma” olarak da yorumlanmakta. Özellikle Ekrem Dumanlı gibi isimlerin yurt dışına çıkışının engellenmemesi, kamuoyunda büyük soru işaretleri yaratmıştır.
Lüks Yaşam, Gölge Oligarşi ve Siyasi Gelecek
Fidan’ın siyasetteki potansiyel yükselişi sadece dış politikadaki deneyimiyle değil, aynı zamanda medya ve bürokratik ağlarıyla da şekilleniyor. Ancak kamuoyunun lüks yaşam biçimlerine duyarlı yapısı, Fidan’ın oturduğu villa ve yaşam tarzının ilerde karşısına çıkabilecek zayıf halkalar olduğunu gösteriyor. Bu durum, geçmişte Çevik Bir’in cumhurbaşkanlığı senaryolarında yaşadığı çöküşü hatırlatıyor.
Erdoğan Sonrası: Fidan mı, Bayraktar mı, Bilal Erdoğan mı, Berat Albayrak mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığı tartışmalı bir konu olmaya devam ederken, kulislerde Fidan, Bilal Erdoğan, Selçuk Bayraktar, Berat Albayrak ve Numan Kurtulmuş gibi isimler ön plana çıkıyor. Fidan’ın avantajı, uluslararası liderlerle doğrudan ilişkiler kurmuş olması ve uzun süre MİT Başkanlığı yapmış olması. Ancak tam da bu süre içinde tartışmalı operasyonlar ve FETÖ bağlantılı gelişmeler, onu siyasi rakipleri karşısında zayıf düşürebilir.
Bilal Erdoğan ve Selçuk Bayraktar gibi isimlerin daha az siyasi bagaj taşıması, kamuoyunda daha sempatik karşılanmaları ve medya gündeminde daha az şaibe ile anılmaları, Fidan’ın potansiyel adaylık şansını sınırlandırabilir.
Batı ile İlişkilerde Hakan Fidan Faktörü
Fidan’ın Rusya ile güçlü ilişkileri ve Ermeni istihbarat çevrelerinin onu “geleceğin lideri” olarak tanımlaması, Batı dünyasında rahatsızlık yaratabilir. ABD ve AB, Rusya’nın desteklediği bir lideri Türkiye’de istemeyebilir. NATO uyumu ve Batı stratejilerine entegrasyon gibi faktörler, Fidan’ın adaylığını Batı bloğunun gözünde zayıflatabilir.
Sonuç: Bir Zehirlenme Açıklamasının Ardındaki Derin Kurgular
Hakan Fidan’ın yaptığı zehirlenme açıklaması, yüzeyde bir sağlık meselesi gibi dursa da derinlemesine incelendiğinde ciddi bir siyasi strateji, gündem kontrolü ve geleceğe yönelik pozisyon alma çabasıdır. Açıklamanın zamanlaması, içerdiği muğlaklık, yöneltilen ithamların net olmaması ve kamuoyunun dikkatini başka olaylardan uzaklaştırma potansiyeliyle Fidan, siyasi zekâsını bir kez daha göstermiş olabilir.
Ancak aynı zamanda bu açıklama, rakip cephede biriken dosyaların ve soruların da önünü açtı. Bu nedenle Fidan, sadece istihbarat geçmişiyle değil, geleceğe dair açıklıklarıyla da değerlendirilecek bir lider olarak yeni bir dönemin merkezine doğru ilerliyor.
Makalenin Orjinal Linki:
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : gundem@sehitlerolmez.com