ARAP ÜLKELERİ DOSYASI /// Arap Dünyasında Beklentiler : Türkiye’nin Çelik Kubbesi Demir Kubbenin Yerine mi Geçecek ???

Arap Dünyasında Beklentiler : Türkiye’nin Çelik Kubbesi Demir Kubbenin Yerine mi Geçecek ???

Ekim 5, 2024

***

İsrail’de Demir Kubbe, Mısır’da Zürafa Avcısı ve Türkiye’de Çelik Kubbe… Ankara, hava savunmasında dişlerini gösteriyor ve artık hava sahasına girmenin eskisi kadar kolay olmayacağını söylüyor. Çok katmanlı bir sistem olan bu yeni savunma sistemi, birden fazla şirketin iş birliğiyle üretildi ve en yeni füzeler ve ekipmanlarla donatıldı. İsrail’in Demir Kubbesi’ne rakip olabilecek bir sistem olan Çelik Kubbe yakında hizmete girecek.

Son yıllarda Türkiye, savunma stratejilerinde önemli bir dönüşüm yaşadı. Bölgedeki artan gerilimler ve komşu ülkelerden veya hükümet dışı gruplardan gelen tehditlerin çoğalmasıyla birlikte, yerli savunma sistemlerinin geliştirilmesi kaçınılmaz bir hale geldi. Bu kapsamda Türkiye, hava sahasını herhangi bir tehlikeye karşı korumak amacıyla kapsamlı bir savunma sistemi geliştirdi: Çelik Kubbe.

Çelik Kubbe’nin geliştirilmesinin ana motivasyonu, Türkiye’nin hava sahasını savaş uçakları, insansız hava araçları ve balistik füzeler gibi çok çeşitli tehditlere karşı koruma kapasitesini artırmaktır. Geçmişte Türkiye, ABD’den alınan Patriot sistemleri gibi dışa bağımlı savunma sistemlerine güveniyordu. Ancak ABD ile yaşanan siyasi anlaşmazlıklar ve diğer ülkelerle olan gerilimler, Türkiye’nin ihtiyaçlarını daha etkin bir şekilde karşılayabilecek yerli sistemler geliştirmesini zorunlu hale getirdi.

Çelik Kubbe sistemi, dört katmanlı savunma sistemi olarak tasarlandı. Bu katmanlar, geniş bir hava tehditleri yelpazesini kapsıyor ve sistemin farklı yönlerden ve çeşitli yüksekliklerden gelen tehditlerle başa çıkmasına olanak tanıyor.

Birinci katman: Kısa menzilli savunma. Bu katman, hızlı tepki veren otomatik silahlarla donatılmış olan Korkut Sistemi’ne dayanıyor. Korkut, insansız hava araçları ve kısa menzilli füzeler gibi tehditlerle mücadele etmek için tasarlandı.

İkinci katman: Yakın menzilli savunma. Bu katmanda, Türkiye’nin savunma sanayii şirketleri tarafından geliştirilen yerden havaya füze sistemi olan Hisar kullanılıyor. Hisar, hassas askeri ve sivil tesisleri koruma görevini üstleniyor.

Üçüncü katman: Orta menzilli savunma. Bu katman, savaş uçakları ve balistik füzeleri daha uzak mesafelerden vurabilen orta menzilli füze sistemlerine dayanıyor.

Dördüncü katman: Uzun menzilli savunma. Bu en karmaşık katman, uzun menzilli füzelerle kıtalararası balistik füzeler gibi büyük tehditleri etkisiz hale getirebiliyor. Diğer katmanlar başarısız olduğunda son savunma hattı olarak devreye giriyor.

Bu dört savunma katmanının yanı sıra, Çelik Kubbe’nin sahip olduğu bazı yenilikçi özellikler, önümüzdeki yıllarda dikkat çekici olacağını gösteriyor. Özellikle yapay zeka, sistemin işleyişinde kilit bir rol oynuyor. Türkiye’nin son on yılda yaşadığı teknolojik gelişmeler sayesinde yapay zeka sistemleri savunma sistemlerine entegre edilebildi. Yapay zeka, sensörlerden ve radarlarlardan gelen veriler doğrultusunda anlık kararlar alarak sistemi yönlendiriyor. Bu özellik, sistemin aynı anda birçok tehdidi işleyebilmesini ve füzeleri hızla yönlendirerek tehditleri yok etmesini sağlıyor.

Bu sistemin geliştirilmesinde, Türkiye’nin önde gelen savunma sanayii şirketleri Aselsan ve Roketsan büyük rol oynadı. Aselsan, elektronik ve radar sistemlerinin geliştirilmesine odaklanırken, Roketsan, füzeler ve kullanılan silahların üretiminden sorumlu. Şirketler arasındaki bu iş birliği, Türkiye’nin yerli yenilikçiliğini artırma ve dışa bağımlılığı azaltma stratejisinin bir yansımasıdır.

Bu sistemin geliştirilmesi, bölgedeki jeopolitik çatışmalardan, özellikle de Ankara ile Washington arasındaki artan gerginliklerden ayrı düşünülemez. Çelik Kubbe, Türkiye’nin savunma alanında kendi kendine yeterliliği sağlama stratejisini güçlendiriyor. Türkiye’nin, geleneksel ittifaklara olan bağımlılığını azaltma ve güçlü bir ulusal savunma kapasitesi inşa etme yönündeki isteğini yansıtıyor. Türk yetkililere göre, Çelik Kubbe sadece mevcut sistemlerin yerini alabilecek bir savunma sistemi değil, aynı zamanda Türkiye’nin kendi çıkarlarını koruma ve topraklarını her türlü tehdide karşı savunma isteğini simgeliyor.

Bölgedeki gözlemciler, Çelik Kubbe sisteminin Türkiye’yi Orta Doğu’da daha güçlü bir konuma getirdiğini ve bölgedeki güç dinamiklerini değiştirebileceğini söylüyor. Türkiye’nin bu sistemi, gelecekteki çatışmalarda nasıl kullanacağı ve bölgedeki diğer ülkelerle olan rekabeti nasıl şekillendireceği büyük bir merak konusu. Bazı uzmanlar, bu sistemin İsrail’in Demir Kubbe sistemiyle rekabet edebileceğini ve İsrail’in 7 Ekim 2023’te yaşadığı büyük saldırıdan sonra, Demir Kubbe’nin itibarı ciddi şekilde zedelendiği için, Türkiye’nin Çelik Kubbesinin bölgesel ve küresel pazarda daha fazla ilgi görebileceğini öne sürüyor.

***

Kaynak : https://stepagency-sy.net/